Bu mektup 28 Şubat 2019'da gönderilmiştir.
Merhaba merhaba merhaba,
Bu sana beşinci mektubum. Ve an itibarıyla son gününü yaşadığımız kıştan bahsetmek, bir iki de mutlu haber vermek istiyorum bu mektupta. Arayı çok açtım yine biliyorum. Bana kızsan yeri. Ama kalbimde güzel şeyler taşıyordum bir süredir, hepsini bir anda müjdeleyeceğim birazdan. Gitmeden azıcık da olsa kar bahşedip yüzümü güldüren bu kış nasıl geçti, ne oldu, ne olmadı, biraz anlatayım. Tabii sana eşlik etmesi için, Mektup #5'in playlistini de hemen buraya koyayım.
Ömrümün kimi mevsimleri ardında birer fotoğraf bırakıyor ve ben onları hep o fotoğraflarla anımsıyorum. 2018 kışı için örneğin, Beşiktaş'ta bir evde, karla kaplı çatılara hüzünle bakan bir ben canlanıyor gözümde. Bu koca kış Kara Kitap'ı okuyarak, bir şeyler olsun diye çabalayarak ve komik ama kendime iyi davranmaya çalışarak geçti. Bu defa kendimi hep, Teşvikiye Karakolu'nun köşesinde, annemin benim yaşlarımdayken giydiği ve benim de yeni giymeye başladığım uzun siyah paltoyla, koyu yeşil kapaklı Kara Kitap'ı sıkıca tutarken hatırlayacağım. 27,5 yaşındayım, ilk albümümü yayınlamaya çalışıyorum. Yüzümde yorgun fakat mutlu bir ifade var, buruk bir gülümseme bir de. Bu aralar sık sık, kendi hayatımla meşgul olmaktan yorulduğumdan başkalarının hikayelerinde gezintiye bırakıyorum kendimi. Bu kitap biraz da bununla ilgili değil miydi?
Kara Kitap'ı okurken aklıma bir soru dolandı ve günlerce benimle kaldı. Belki bir cevap bulurum diye, bu soruyla ilgili bir şarkı yazmaya uğraştım, olmadı. Birkaç arkadaşıma sordum, benzer yanıtı aldım, pek de şaşırmadım.
Sana da sorayım: Bir başkası olmak ister miydin?
Bu soruyla, Miranda July'ın "Are You the Favorite Person of Anybody?" isimli kısa filmine benzer bir film de ben çekmek isterdim.
https://www.youtube.com/watch?v=asyWVtoCjNM&frags=pl%2Cwn Yolda duruyorum, elimde bir kağıt var. Birden bu fena soruyu bırakıveriyorum karşımdakinin aklına.
"Başka biri olmak ister miydin? Başka biri olarak doğmak ve başka birinin hayatını yaşamak?"
Sana mutlu haberler vadetmiştim ama bu mektup nerelere gitti böyle! Hele bir de gönderdiğim kısa filmi izlediysen...
Tamam tamam, hemen yeni bir sayfaya geçiyorum.
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
Geçtiğimiz günlerde Babajim'da back vokalleri de kaydettik ve albüm kayıtları neredeyse bitmiş oldu. Bu birinci güzel haber.
İkincisi, ilk albümüm "Güzel Şeyler" (evet "birdenbire"siz) Nisan ortasında çıkıyor!!!!! Henüz kesinleşmese de Nisan ortasında bir lansman düşünüyoruz. Gelsen ne müthiş olur!
Ve üçüncü olarak, 2 Mart'ta, yani bu cumartesi Kadıköy'de, Karga'da konserim var. Bu konser için ayrıca heyecanlıyım çünkü hem albüm çıkmadan önceki muhtemelen son konserim olacak, hem en sevdiğim şarkıları çalacağız, hem de işte Kadıköy'de olmak... hem hem hem.
Etkinlik sayfası şu: https://www.facebook.com/events/589703981456272/
Müsait olursan beklerim.
Anlatmaya daldım, özür dilerim. Sen nasılsın? Umarım iyisindir ve her şey yolundadır. Karşımdaki duvarda Mart ayı takvimi duruyor, bir post-it'teyse ince uçlu bir kalem tarafından yazıldığından tekrar tekrar üzerinden geçilmiş şu cümle yazıyor:
"all will be well"
Kendine iyi bak,
Simge
Görseller:
1. Bobo
2. Back vokal kayıtlarından
3. Ev
Comments